Ara Güler kimdir hayatı biyografisi

— Sayfamı ziyaret eden siz sevgili takipçilerimden gelen sorulardan bazılarında da ” Büyük Usta Ara Güler ” hakkında bilgi vermem hususunda. Moda ve Portre Fotoğrafçısı bendeniz Loran Sebuhyan olarak bu konuyu iyice araştırıp sizlere bilgileri derleyip paylaşmak istedim. Keyifle okumanız dileğiyle.

Ara Güler kimdir ?

— Gazeteci ve fotoğraf muhabiri Ara Güler , dünyanın en iyi fotoğrafçılarından biri olarak bilinmektedir. Gerçek adı Aram Güleryan’dır. 16 Ağustos 1928 yılında Beyoğlu’nda dünyaya gelmiştir ve varlıklı bir Ermeni ailesinin çocuğudur.

— Çocukluğundan beri etkisi altında kaldığı sinemacılığın her alanında lise çağlarında çalışmış, bir müddet Muhsin Ertuğrul’un yanında tiyatro ve oyunculuk dersi almaya başlamıştır; fakat asıl hayali olan oyun yazarlığını tiyatronun yanması sonucu gerçekleştirememiş, 1950 yılında gazetecilik kariyerine Yeni İstanbul gazetesinde başlamıştır. Ermenice edebiyat ve gazete dergilerinde öyküler ele alan sanatçı 1951 yılında Getronagan Ermeni Lisesi’nden mezun olmuş, eğitimine İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde devam etmiştir ancak sonunda fotoğrafçı ve gazeteci olmaya karar vermiştir. Böylece tüm dünyayı dolaşacak; savaş foto-muhabiri olma fırsatını yakalayacaktı. Kendisi bu sayede 4 savaş arenasında fotoğraf çekme şansını yakalamıştır.

Ara Güler ve Çektiği Ünlüler

— Ara Güler, fotomuhabilrik kariyeri süresinde, Salvador Dali, İsmet İnönü, Winston Churchill, Indira Gandi, Bertrand Russell, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Picasso, Imogen Cunningham, Maria Callas, Fikret Mualla gibi bir çok ünlü isimle foto-röportajlar yapacaktır.

— Bunlardan en ünlüsü ise kimseye poz vermeyen, kübizm akımının öncülerinden Picasso’nunki olacaktır ve bu Picasso ile yapılan en son röportajdır. Bu röportaj için dört gün Picasso’nun evinde kaldığını söyleyen Ara Güler, Picasso’dan ” Hep sen benim fotoğraflarımı çektin, ben de senin resmini çizeceğim ” tepkisini alır, o an oda da kağıt bulunamaması üzerine Ara Güler, oda da ki büyük boy sanat kitaplarından birinin ön sayfasını açarak Picasso’ya uzatır. Picasso, Ara Güler’i resmeder ve imzasını atıp kitapla birlikte kendisine hediye eder. Ara Güler kitap sayfasını çerçeveletmek ister fakat sonradan öğrenir ki bu sadece 50 adet basılmış çok değerli bir sanat kitabıdır ( Metamorfoz ) ve öylece saklar.

— Çok istediği halde çekemediği isimler de vardır Ara Güler’in;  fırsat bulduğu halde Charlie Chaplin’i çekmeyişini ” İnsanlığın zihninde en cevval, pire gibi yerinde durmayarak ün almış, tanınmış bir adam felçli haliyle dünyada anılmak istemezdi ” sözleriyle anlatmaktadır. Ünlü Kral Talal’ı fotoğraflamak için ise yattığı akıl hastanesine bir hasta kılığında bile girmeyi başarmış, fakat korumalarına yakalandığı için fotoğrafını çekememiştir.

En çok sevdiği ülke ve fotoğrafa bakış açısı

— Onun için fotoğraf çekmek evvela o ortamı; o insanı tanımak, yakın olmaktan geçiyordur ve  bu yüzden neredeyse çektiği tüm ünlülerle kısa süreli arkadaşlıklar kurmuş, her yerde küçük anılar biriktirmiştir.

— Tüm dünyayı gezmesine rağmen en çok Hindistan’ı sevmiş hatta büyük bir medeniyet olduğunu dile getirmiştir. Avrupa için ise “Avrupa medeniyeti beladır ( Ruhsuz bir kıta ), Hindistan’ın yamyamları bile onlardan daha insan. Pislik herifler, insanlığın başına bela olan bütün izm’ler Avrupa’dan çıktı. İnsanlık yok orada, sanatları beş para etmez. Bizim Osmanlı’nın hat sanatının yarısına ulaşmaz onların resmi… ” demiştir.

— Sanatının yanında aslında yaşadıkları ve anlattıklarıyla da yeterince ilgi çeken Ara Güler kendisini ” Ben fotoğrafçı değilim, ben foto muhabirim. Ben hayata yalan katmadan fotoğraf çekiyorum, eğer ışık getirip koyarsam o yalan olur. Şimdiki zamanı olduğu gibi gelecekte yaşanacak zamanlara aktarıyorum, onun yanına koyuyorum. ”  diyerek tanımlamıştır. Fotoğrafçının çok dolu olması gerektiğini ” Resim bilecek, müzik bilecek, tiyatrodan anlayacak, çok okuyacak, anında karar verebilecek, yani çok zeki olacak… ” diye belirtmiştir.

— Genelde muzip ve aksi bir mizaca sahip olan sanatçı İstanbul için ” Hergele bir şehir oldu ” diyerek bizi yine gülümsetip, ” Yaşam size verilmiş boş bir filmdir, her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın… ” sözüyle de hayata bakış açımızı etkilemiştir.

FOTOĞRAFÇILIK KARİYERİ

— 1953 yılında Henri Cartier Bresson ile tanıştıktan sonra Paris Magnum Ajansı’na katılmış daha sonra İngiltere’de yayımı olan Photography Annual Antolojisi’nde dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak tanıtılmış ve Amerikan Dergi Fotoğrafçıları Derneğine Türk üye olarak alınmıştır. 1954 yıllarında Hayat Dergisinin fotoğraf bölüm şefliğine başlayan sanatçı, 1958 yılında ise Der Stern, Time-Life ve Paris-Match dergilerinde fotoğraf muhabirliğiyle kariyerine devam etmiştir.

— 1962’de Almanya’da çok az fotoğrafçının layık görüldüğü ” Master of Leica ” ünvanını kazanmıştır

— İsviçre’de yayımlanan Camera dergisinde kendisine özel bir sayı ayırmıştır. 1964 yıllarında ise ABD’de basılan Maria Noris’in ” Young Turkey ” adlı çalışmasında fotoğrafları yer almıştır. 1967 yıllarında ise bu başarılarını Kanada’da açılan ” İnsanların Dünyasına Bakışlar ” sergisinde, Japonya’da çıkan ” Photography of World ” antolojisinde Richard Avedon ile birlikte; 1968’de Almanya’da, Köln’de Fotokina Fuarı’nda  ve ” Renkli Fotoğrafın On Ustası ” adlı sergide New York Modern Sanatlar Galerisi’nde yapıtlarının sergilenişi izlemiştir.

— Başarılarının arkası kesilmeyen Ara Güler 1970 yılında Almanya’da ” Turkei ” adında fotoğraf albümünü yayınlamış ve İsviçre’de Skira Yayınevi tarafından, ABD’de Time-Life, Horizon ve Newsweek kitap bölümlerince sanat ve sanat tarihi konulu fotoğrafları kullanılmıştır. 1971’de Lord Kinross’un ” Hagia-Sophia ” ( Ayasofya ) adlı kitap fotoğraflarını çekmiş, ardından Skira Yayınevince ünlü ressam Picasso’nun 90. doğum gününde oluşturulan ” Picasso Metamorphose et unıte ” kitabı için Picasso’nun foto-röportajını yapmıştır.

— 1972 yılında Paris Ulusal Kitaplıkta sergisi açılan sanatçı, 1975’te ABD’ne davet edilerek birçok Amerikalı ünlünün fotoğrafını çekip, dünyanın bir çok şehrinde bu fotoğrafları ” Yaratıcı Amerikalılar ” adı altında sergilemiştir ve aynı yıl ” Kahramanın Sonu ” adlı Yavuz zırhlısının sökülmesini konu alan bir belgesel film çekmiştir.

ÖDÜLLERİ

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Birincilik Ödülü (1979) , Fransa Legion d’honneur nişanı (2000) , Yıldız Üniversitesi fahri doktora ünvanı (2004) , Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü (2005) , İstanbul Turizm Özel Ödülü (2008) , Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (2011)

KİTAPLARI

Fotoğraflar (1980) , Ara Güler’in Sinemacıları (1989) , Sinan, Architect of Soliman The Magnificient (1992) , Living in Turkey (1993) , Eski İstanbul Anıları (1994) , Bir Devir Böyle Geçti, Kalanlara Selam Olsun (1994) , Yitirilmiş Renkler (1995) , Yüzlerinde Yeryüzü (1995) , Ara Güler’e Saygı (1998) , Babil’den Sonra Yaşayacağız (1996) , İstanbul des  Djinns (2001) , Yeryüzünde Yedi İz (2002) , 100 Yüz (2003) , Retrospektif-50 Yıl Fotojurnalizm (2004) , Ara Güler (2005) , Aradan Yetmişyedi Yıl Geçti (2005) , Beyaz Güvercinli Adam (2007) , Ara Güler (2007)

—– Yazımı sabırla okuduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum. Her türlü soru, görüş ve önerileriniz için yorum yazarak bana ulaşabilirsiniz. Yazımı, aşağıda ” Share ” kısmında bulunan sosyal medya araçlarında paylaşmanız bilginin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacaktır. Diğer yazılarıma da göz gezdirmeniz dileğiyle. Umarım paylaştığım bilgiler size yardımcı olmuştur.

— Yazımı beğenmeniz ve bir kısmını dahi olsa bir yerde kullanmanız durumunda sizlerden ricam kaynak olarak siteyi paylaşmanızdır. Emeğime saygı göstereceğinize eminim.